www.halkintakimi.com fanzinidir

22 Ağustos 2009 Cumartesi

Kapak konusu/Şafak BATMAN

Adil olun yeter!

Haftalar geçiyor ve lig kazanının altına yeni yeni odunlar atılıyor. Kazan kaynamaya, ortalık kızışmaya devam ediyor.

Ligde kalma mücadelesi verenler, şampiyonluk mücadelesindekiler, yaptıkları yönetimsel yanlışlıklardan dolayı koltuğu sallanan yöneticiler, topun ağzında olan teknik adamlar…

Yavaş yavaş herkesin sesi daha gür çıkmaya başlıyor. Özellikle ligin ilk yarısında hakem hatalarının çok fazla olması, maçların sonucunu dolayısıyla da puan tablosunu etkileyecek düdüklerin çalınması, bu durum için yeterli zemini hazırlıyor. Hakemlerin performansında ki seviye, taraflı tarafsız herkesin kafasında soru işaretleri doğuruyor. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in bile hakemlerin performansından memnun olmaması ve hakemlerin önemli hatalar yaptığını kabul etmesi durumun ne derece vahim bir noktada olduğunun bir göstergesi. Spor kamuoyunun hakem camiasına karşı olan güveni gün geçtikçe sarsılıyor. Tabi bu durum hakemleri baskı altına almak isteyen kimi çevrelerin de önünü açıyor.

Hak, hukuk, adalet kavramlarını bir kenara bırakıp hakemler üzerinde baskı kurmayı hedefleyen malum çevreler, yaptıkları açıklamalar ile yazılı ve görsel basında kopardıkları fırtına ile gerçekten hakem hatalarından mağdur olanların da haklılığına gölge düşürüyorlar. Hafızalarda “Doğan marka otomobillerle” ,8–0 ‘lık skorlarla yer edinenlerin, başarı için her yolu mubah görenlerin, dağıttıkları teşvik primlerinin isim listeleri televizyonlarda yayınlananların, hakem camiasını ve Futbol Federasyonunu baskı altına alma çabası ile gerçekleştirdikleri bu “yaygara” kimi zaman sonuç da veriyor.”Futbol Endüstrisi” içerisinde pazar payı yüksek olanlar, yazılı ve görsel basında etkili olanlar, lobi ve kulis çalışmalarını iyi becerenler genellikle çıkardıkları “yaygara”nın karşılığını güçleri ile orantılı olarak alıyorlar. Kimi zaman kendilerinin Türkiye olduklarını deklare edebilecek kadar bile iddialı açıklamalar, sert çıkışlar, yapan Türk Futbolunun değerli yöneticilerinin, asıl dertlerinin 5 milyon dolarlık borç taleplerinin futbol federasyonu tarafından reddedilmesi olduğunu bugünlerde gazetelerde çıkan haberlerden öğreniyor olmamız bile işin içinde başka işlerin olduğunu gösterir bir örnek değil mi?

Son dönemde bizim yöneticilerimizin de aynı taktiğe başvurduklarını üzülerek görmekteyiz. Yönetimsel başarısızlıklarının tartışılmaya başlandığı her dönemde sert çıkışlarını izlediğimiz yöneticilerimiz, bu durumu bile ellerine yüzlerine bulaştırmakta, koparmaya çalıştıkları yaygaranın altında kendileri kalmaktadır. Oysa bizim, Beşiktaşlılar olarak bu konuda farklı bir kültürümüz yok mu? Yıllardır “hakem hataları” ile puan ve şampiyonluklar kaçıran bizler futbol terminolojisine “şerefli ikincilik“ diye bir kavram kazandırmadık mı? Kulis ve lobi faaliyetlerine hız vererek, kendi noksanlarımızı görmezden gelip “balondan düşmanlar” üreterek, herkesten çok bağırıp, baskı kurarak birilerini etkilemeye çalışmak yerine, herkes için adalet istemek bizim asıl yapmamız gereken değil midir?

Hakemleri bir kukla olarak gören mihraklara ve bu mihraklara kukla olanlara, kendi iktidar mücadelesinin bir kozu olarak görüp düzenledikleri yemeklerle onları bölen eski federasyon yöneticilerine, daha çok rating diye televizyon köşelerinde ellerini ovuşturan hakem eskisi televizyon yorumcularına, onlar üzerinde baskı kurup ilerde olabilecek hatalardan nemalanmak isteyen kulüp yöneticilerine karşı biz ADİL olun yeter diyoruz. Kendi sahasında mağlup durumdayken rakip takımın futbolcusuna haksız yere gösterilen kırmızı karta tepki gösteren taraftar topluluğunun bir parçası olarak, haksız yere kazanılacak şampiyonluk yerine ”şerefli ikinciliği” tercih eden taraftar topluluğunun bir parçası olarak ADİL olun yeter diyor ve herkes için adalet istiyoruz. Sizleri kukla yerine koyup, istedikleri gibi oynatmak için bağlamaya çalıştıkları ipleri koparın, adil olun yeter.

Hiç yorum yok:

Biz kimiz?

Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,Pluton'ların,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.

İzleyiciler

online ziyaretçiler

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı
Mayıs-2008

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı
Temmuz-2008

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı
Eylül-2008

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı
Kasım-2008

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı
Mart/2009
Web Stats