İçindekiler
-
▼
2009
(55)
-
▼
Ağustos
(39)
- 7.Sayı Kapak
- İçindekiler
- BİZDEN
- Kapak konusu /Erkan GOLOĞLU
- Cem Yakışkan söyleşisi/Yumurtakafa YILMAZ
- Tırtır deleme/Namık KARTALOĞLU
- Medeni ittifak/Yumurtakafa YILMAZ
- Şampiyonluk kültürü/Ümit BAYEZİT
- Türkiye A Miili Futbol Takımı A.Ş. (Müseccel marka...
- Humma Yakobi/Namık KARTALOĞLU
- Hey gidi Karadeniz/İsmail Hakkı DEMİREL
- Erzurumspor amigosu Zafer söyleşisi/M.Fatih EKİCİ
- Şekeri eksik tatlı/Ahmet DURMAZ
- Abi maç kaç kaç?/Utkan ÇALIŞKAN
- Analiz/Gökhan GÜRGAN
- Sürgündeki tanrıça/Levent İŞBİLEN
- Satranç/Aykut İlker METE
- Bahattin Baba/Hakan KİREZCİ
- 7.Sayı Arka kapak
- 6.Sayı Kapak
- 6.Sayı içindekiler
- BİZDEN/Halkın Takımı
- Kapak konusu/Şafak BATMAN
- 19.03.1903 de doğdu şanlı kartalım… /Ümit BAYEZİT
- Ezber Bozuyoruz/Yumurtakafa YILMAZ
- Futbol ağalarının taraftar açmazı/Hakan KİREZCİ
- Etnik köken, kimlik sorunu ve benim özeleştirim/Er...
- 8 MART/Deniz AKKUŞ
- Gözlerim darağacımdır Şimdi AŞK…/Utkan ÇALIŞKAN
- Siyahıb zindan olsun.../Siyah Takım
- Beyazız çünkü.../Beyaz Takım
- Analiz/Gökhan GÜRGAN
- Yumurtakafa Yılmaz söyleşisi/ Mert Kavak
- Başkaldırının sınırlandırıldığı bir Dünyada(n)/Lev...
- Atölye/Cem ÖZEL
- Atölye/Cem ÖZEL
- Satranç/Aykut İlker METE
- Bahattin Baba
- 6.Sayı Arka Kapak
-
▼
Ağustos
(39)
26 Ağustos 2009 Çarşamba
Kapak konusu /Erkan GOLOĞLU
YAKINDAN KUMANDA
Erkan GOLOĞLU
Halkın Takımı
Bizim nesil solcuların futbol sevgisi, tamamıyla illegalite üzerine kurulmuştur. 70’li yıllardan söz ediyorum. Futbolla bir tür yasak aşk yaşardık. Sadece çok yakın arkadaşlar birbirlerinin tuttuğu takımı bilir, ama pazartesi sabahlarına ‘haftanın kritiği’ni taşımaya cesaret edemezdik. Ne de olsa futbol, din gibi halkın afyonuydu.
Amatör kümede Çalışkanlar’ın hiç bir maçını kaçırmayan Taci, işçi gençlikten bir çocuktu. Her ikisinin de tadını bildiğinden olsa gerek, “Harbiden de futbol, afyon gibi Erkan ağbi” diyordu.
Gerçi hayat da doğrusu, hem çok hızlı, hem de çok farklı mecralarda akmaktaydı. Futbol, hayatı ve dünyayı değiştirmeye çalışırken, zaman ve zemin olarak oynamaya müsait değildi. Yalandan dolandan bahar turnuvaları filan bazen düzenlenirdi ama, o da örgütlemenin aracı olarak...
Bu heyecanın su yüzüne çıkmasına vesile olan şey, ne yazık ki 12 Eylül oldu. Hem içerde, hem de dışarda bizim nesil ufaktan ufağa taraftarlığını hatırlamaya başladı. Gizli buluşmalar yerini, orta yerde sarılıp öpüşmelere bıraktı. Zaman zaman, teşkilatın ağır ağbilerini kızdıracak kadar “Seviyorum ulan var mı ötesi” durumlarına da şahit olduk ama bunlar bile hoşgörüyle karşılandı. Her şeyde olduğu gibi bu mevzuda da kısa zamanda açıklarımızı kapatarak, diplomasız teknik direktör olacak kadar kendimizi geliştirdik.
Fazla malumatfuruşluk yapmayayım. Meraklısı, İletişim Yayınları’ndan çıkan ‘Futbol ve Kültürü’ kitabında, Adnan Bostancıoğlu’nun ‘Futbol ve Solculuk’ yazısını bilhassa okusun.
Bu kadar lafı, 1 Mayıs’ta Taksim Alanı’nda açılan bir pankartı gördüğüm
için ettim. 32 yıl sonra, ‘makul azınlık’la girilen alanda ‘Halkın Takımı’ pankartını açanlara gönülden selam etmek için, hatıralarımı da yardıma çağırmam gerekti.
Halkın Takımı, Beşiktaşlı bir taraftar grubu. Aynı adla çıkardıkları bir dergi var. Şahsen keyif alarak okuduğum bir dergi. Ayrıca internette forum sayfalarını da takip edebilirsiniz.
Ama bu 1 Mayıs’ta yaptıkları, hat-trick ötesidir. Her birimizin futbolu sevmeye başladığı o güzel günlere vefalı olmak, ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi. Taraftar olmanın, hayata taraf olmak, hayatın hafızasına sahip çıkmak, en önemlisi vicdan sahibi olmak anlamına geldiğini bize gösterdiler.
Takımları şampiyon olsun olmasın, bu sezonun şampiyonu, tartışmasız Halkın Takımı’dır. Hem de açık ara!
(5 Mayıs 2009- RADİKAL)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Biz kimiz?
- Halkın Takımı Dergi
- Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,Pluton'ların,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder