
Binbir zorlukla ve engelle devam etmektedir çalışmalar ama kararlılıklarından, BEŞİKTAŞ’ımızı bizlere taşıma ideallerinden ödün vermezler asla. Bir sonraki adımda kulübün adı değiştirilerek de olsa devam edilir mücadeleye.
Kulübün yeni ismi “Osmanlı BEŞİKTAŞ Terbiye-i Bedeniye Mektebi” olur, jimnastik yapmanın suç olması sebebiyle. Bugün müptelası olduğumuz futbolun spor mecrası içinde yer bulmasının zorluğundan daha da zoru futbol topuna sahip olmaktır ama onu da başarır SEMT’in gençleri.

Birgün Valideçeşme'de gençler aralarında konuşuyorlar, eğleniyorlardı. İçlerinden biri Taşkışla yönünü gösterdi:
- Bakın alevlere... Taşkışla yanıyor!
- Haydi gidip bakalım, orada ne oluyor?
Koşarak gittiler. Amaçları yangını görebilmek ve hatta yardim edebilmekti. Taşkışla'ya geldiklerinde ilgilerini başka bir olay çekti. O bölgedeki İngilizler bir çeşit spor yapıyorlardı. İki takıma ayrılmışlar ve bir topun peşinde koşuyorlar, sayı yapmaya çalışıyorlardı. Hayranlıkla bir süre onları izlediler.
- Bu oyunu biz de oynayamaz mıyız?

- Oynarız
- Ama nasıl? Bizim topumuz yok ki...
- Alalım şu topu kaçalım.
- Olmaz, ayıp olur...
O sırada top önlerine gelir. "Alalım şu topu kaçalım" diyen Katip Tevfik dayanamaz; topu alır, İngilizlerin şaşkın bakışları arasında koşmaya başlar; arkadaşları da peşinden tabii...
Valideçeşme'ye geldiklerinde izlerini kaybettirmişlerdi. Topu Refik Osman'ın evinin bahçesinde saklarlar. Onlar Beşiktaş kulübünden değildiler belki ama hepsi de Beşiktaş'ta oturan gençlerdi... Böylece semte futbol topunu ilk getirenler olarak tarihe geçtiler. Sonrası inanılmaz bir tarih… Yüzlerce kupa, madalya, şeref armaları…
Günümüzde 106 yılını geride bırakan koskaca bir çınar artık BEŞİKTAŞ’ımız. Yüzyıldır kırılamayan rekorlara sahip bir çınar. Azimle, çabayla, emekle bizlere kadar gelen bir çınar BEŞİKTAŞ’ımız ve çınarın altında öbeklenmeye başlayan sevdalılar ve çınarın gölgesinde serinleyen, başında nöbet tutan ‘’optik’’ ve dostlarının aşkını ifade etmek adına o görkemli gövdeye kazıdıkları çArşı ismi… Sevdasını çınarın tam bağrına kazıma cesaretini gösteren, olmaz yok; inadına, ‘’MUTLU AŞK VARDIR’’ diyebilen BEŞİKTAŞ sevdalıları. (Devam…)
Bir büyüğümüzün sözünü ettiği gibi gerçekten ‘’BU ADAMLAR TAKIMIN BİR PARÇASI’’…
Tarifi imkansız bir sevda uğruna harcanan kilometreler, hayatlar, canlar. Hayatın anlamı denilecek kadar net ve o en sert çizgiye kadar ayrı bedenlerde yaşatılan, dizginlenemeyecek ortak ruh. Ölümüne bir sevda; bizimkisi bir aşk hikayesi…
Sahaların hakimi olmak isteyenlere karşı dimdik duran tribünlerin hakimleri, dünyanın gıpta ettiği bir taraftar kitlesi var artık asırlık BEŞİKTAŞ’ımızın yanında, ardında…
Kâtip Tevfik, Optik (Mehmet Işıklar) ruhuyla direneceğiz, teslim etmeyeceğiz parababalarının, sahaların, tribünlerin kısaca sevdamızın hakimi olmak isteyenlerin, sporun ruhunu bozmak isteyenlerin emellerine BEŞİKTAŞ’ımızı.
Öz kaynak düzeni sağlıklı işleyen, güce muhtaç değil güçlü bir BEŞİKTAŞ adınadır çabamız. Tarihsel ve toplumsal sorumluluğunun bilincinde, ayakları üstünde dimdik duran bir BEŞİKTAŞ içindir tribünde kurduğumuz barikatın gayesi. Gül renginde bağışlanan kanlar, güllerle süslenen tribünler, gül kokusunda yarınlar…

Tarih, mutlaka sayfalarında gelecek kuşaklara bunu da aktaracaktır. Yıkılmadan uzun yıllardır duran tek barikat, BEŞİKTAŞ ve taraftarlarıdır. İnancımız BEŞİKTAŞ’ımızı var eden şanlı
tarihimize, Hakkımız olanı istediğimiz Şerefli mücadelemize, samimiyetimizedir.
BEŞİKTAŞ’IN var ettiği çArşı ve çArşının ortaya koyduğu azim, kararlı duruş…
Sevinmek için sevmedik bizler. Üç puan sevgisi değildir, BEŞİKTAŞ sevgisi…
Ancak verilen emek ve içinde bulunulan yarışın amacı başarı ve kazanmak. Kartalımızın başarıları gururumuzdur.
Resmi statüyle oynanan Türkiye 1. futbol liginde BEŞİKTAŞ’ımızın 12 lig şampiyonluğu bulunmaktadır. Bunun dışında Cumhuriyet öncesinden Türkiye 1. futbol ligi kurulana kadar geçen sürede, çeşitli liglerde onlarca şampiyonluğumuz ve tüm bu süreçte elde ettiğimiz onlarca kupa şampiyonluğu bulunmaktadır.
Şampiyonluklarımızdan 100. yılımızı kutladığımız, 2002/2003 sezonunda kaldırdığımız lig şampiyonluğu kupası en anlamlı kupalarımızdandır.
Tüm BEŞİKTAŞ tarihine tanıklık edebilmeye imkan sağlayan BJK MÜZE’si İNÖNÜ STADI’mızda eski açık tribünün altında bulunmaktadır. BJK MÜZE’sinde tüm süreçte kazanılan kupalar, kulüple ilgili fotoğraflar, belgeler, tarihe adını BEŞİKTAŞ’ımıza hizmetle düşmüş futbolcularımızın forma vs. kullandıkları eşyalarının yanı sıra iyi bir BEŞİKTAŞ taraftarı olan eski Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref’in kulübe hediye ettiği özel bir kılıç da bulunmaktadır.
Müzemiz her gün 10.00 – 18.00 saatleri arasında ücretsiz ziyaretsiz edilebilmektedir.

Onurlu duruşumuzla nice yıllara BEŞİKTAŞ’ım
Bayrağını gönderde tutmak adına çabalayanlara selam olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder