www.halkintakimi.com fanzinidir

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Erzurumspor amigosu Zafer söyleşisi/M.Fatih EKİCİ

Amigo Zafer, Erzurumspor'u bize tanıtır mısınız?
14 Şubat 1968’de Erzurum’un öne gelen esnaflarından olan Hilmi NALBANTOĞLU bir heyet oluşturarak Amatör ligde yer alan takımları birleştirerek profesyonel bir kulüp kurmak istediler. Bu çağrıya Aziziye Gençlik Spor Kulübü olumlu yanıt verdi. Bu kulübün ismi değiştirilerek ERZURUMSPOR Profesyonel Futbol Kulübü olarak kuruldu. İlk resmi renkleri Kırmızı Siyah olan kulübümüzün sonraki yıllarda renkleri Mavi Beyaz olarak değiştirilmiştir. 1969-1970 Futbol sezonunda Profesyonel 3.ligde mücadele etmeye başlayan Erzurumspor 1972-1973 sezonunda ligi namağlup Şampiyon olarak Dünya Futbol Tarihinde Bunu gerçekleştiren Sayılı takımlardan biri olmuştur. Erzurumspor 1997-1998 Futbol sezonunda 2.ligi şampiyon olarak tamamlayıp Süper Lige çıkmıştır. Halen 2.lig B kategorisi 4. grupta Mücadelesini Sürdürmektedir.

Amigo Zafer, Erzurumspor ile nasıl tanıştı ve amigoluk hayatınız nasıl başladı?
Özellikle Babamın ve Yakın çevremin Erzurumspor’a olan yakın ilgisi beni çok etkiledi küçüklüğümden beri Babamla beraber içerdeki ve deplasmanda ki maçlara giderdim. Kısacası Bu Sevda babamızdan miras kalmıştır bana. Erzurum’daki ağabeylerimizin Erzurumspor maçları esnasında Kendinden geçmesi Erzurumspor’a olan sevgisi ve oradaki Atmosfer Beni çok etkiledi ve bende kendimce bir karar alıp bir grup kurmak istedim ve Tribün Liderliğim 18 yıl önce başladı. 17 yaşındayken AZİZİYELİ FANATİKLER ismi altında Tribün Faaliyetlerine ve Grup başkanlığı’na başlayan ve bugünlere kadar gelen bir aşktır.

Tribün temsilcisi mi? Amigo mu? Yaptığınız işi nasıl tarif ediyorsun?
Sana nasıl hitap etmelerinden hoşlanıyorsun?
Şu andaki Resmi görevim Büyük Erzurumspor Taraftarlar Derneği (BESTDER) Yönetim Kurulu Başkanıyım.
Ayrıca Erzurumspor Tribününde Liderlik Yapıyorum. Bütün Tribünlerde olduğu gibi Bizim Erzurumspor tribününde Liderlik konumundaki insanlara Genelde Reis diye hitap ediliyor Tribündeki ağabeylerimiz, kardeşlerimizde bana Reis diye hitap ediyorlar bu da bizlerin hoşuna gitmektedir.

Sizce bir liderin çevresine dağıttığı babacan imajın esin kaynağı nereden gelmelidir?
O Liderin öncelikle her kim olursa olsun hangi takım tribün lideri olursa olsun şunu iyice bilmelidir ki çevresinde bulunan tribünde ve diğer normal yaşantısında yanında bulunan ağabeyleri kardeşleri sayesinde o konumda bulunduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır. Onunda çevresinden gördüğü Sevgi ve Saygıyı bunları düşünerek aynı şekilde çevresine yansıtmasından gelmelidir.

Erzurum, yurdumuzda soğukluyla aşina olduğumuz bir şehir ve bu ilimizde insanlar arasında nasıl bir bağ vardır?
Eğer bir insan yaşadığı yeri Seviyorsa o bölgenin coğrafi konumu ne olursa olsun DADAŞLARIN yüreğindeki Sıcaklık bütün olumsuz şartları en arka plana itmektedir. -40 derecede tribünleri doldurarak takımının bulunduğu konuma bakmaksızın hep beraber omuz omuza desteklememiz nasıl bir bağ oluştuğunun en güzel kanıtıdır. Zaten bunu kardeşlerimizle beraber yaptığımız “-40 olsada biz Erzurum Manyağı olmuşuz” bestesiyle en güzel şekilde dile getirmişizdir.

Tribünlerdeki sıcak ambiyansı yaratma hususunda ne gibi yöntemlere başvuruyorsunuz?
Öncelikle bizim tribünlerimizde sevgi, saygı, kardeşlik ön plandadır. Bu ambiyansı yaratırken hiçbir sınıf gözetmemeksizin her kesimden DADAŞLARIN fikir ve düşüncelerine kulak verip ve ortak hareket ederek bu ambiyansı sağlamaya çalışıyoruz.


Taraftarlar arasında fikir alışverişini nasıl bir örgütlenmeyle sağlıyorsunuz?
Öncelikle BESTDER’in Tribün gücü DADAŞLAR grubu ve bu grubun Alt grupları olan Üni Dadaş ve Lise Dadaş gruplarının temsilcileri ve web sitemiz erzurumsporlular.com ve sms yoluyla yaptığımız duyurularla derneğimizde belli günlerde toplanarak yaptığımız fikir alışverişi ile örgütlenmeyi sağlıyoruz.

Erzurumspor maçı yaklaştığında neler yapardınız? Maç sabahını nasıl geçirirdiniz? Bize anlatır mısınız?
Maç günleri genelde önceden yapmış olduğumuz planları uygulamak için sabahın erken saatlerinde bir araya gelerek bütün hazırlıklarımızı tamamlayıp maç saatini bekliyoruz.

Erzurumspor’un tarihini iyi biliyorsunuz geçmişten bugüne Erzurumspor’u nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kurulduğu tarihten itibaren yer aldığı bütün liglerde fairplay ruhu içerisinde onurlu bir şekilde mücadele ederek her kesimin ve her bölgenin beğenisini ve takdirini kazanan bir kulüp olarak mücadelesine devam eden bir futbol kulubüdür.

Unutamadığımız bir maçı anlatır mısınız?
1992-1993 sezonunda deplasmanda Rizespor’la oynadığımız play-off yükselme maçıdır. Bu maçta deplasmanda olmamıza rağmen yaklaşık 13 bin kişilik Rize Atatürk stadının dörtte üçlük bölümünü doldurarak (10.000 kişi) maça başladık. Normal süresi 1-0 üstünlüğümüzle biten ve her nedense hakemin bir türlü bitiremediği maçta 92 ve 94 dk.larda yediğimiz gollerle 2-1 mağlup olarak play-off ümitlerimizin bitmesi ve Türk futbol tarihinin en büyük saha içi ve saha dışı olaylarının yaşanmasına neden olan bu maçı hiçbir zaman unutamam.

Bildiğimiz üzere Erzurumspor BESTDER (Büyük Erzurumspor Taraftarlar Derneği) çatısı altında toplanıyor ama bu grubun bir hikâyesi olmalı. Nasıl kuruldu bu dernek biraz bilgi verir misiniz?
Yıllardır Erzurumspor tribünlerinin her zaman ve her şartta lokomotif gücü olan Aziziyeli fanatikler ve Gürcükapılı fanatiklerin birleşmesi sonucu resmi bir çatı altında birleşmesi fikri oluştu. Gürcükapılı fanatikler lideri Şadi Çıran ve ben Aziziyeli fanatikler lideri Zafer Lomenler olarak BESTDER’ i kurmaya karar verdik.

Peki, bu dernek sizce yönetimden yeterince destek alabiliyor mu?
Hiçbir şekilde destek almıyoruz. Gereken her şeyi dernek olarak kendi içimizde hallediyoruz.

Tribünlere ilk ne zaman çıktığınızı hatırlıyor musun ilk çıktığınızda neler hissettiniz?
İlk olarak 17 yaşında Galatasaray’ la oynadığımız hazırlık maçında tribün liderliğine adım attım. Tabii ki ister istemez heyecan oluyor.

Yaşadığımız bölgede(doğu) insanların futbol ya da spora bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maalesef tüm Anadolu şehirlerinde ve tribünlerinde olduğu gibi insanların maddi imkanlarının yetersizliği ve iş imkanlarının kısıtlı olması ve dolayısıyla futbol ve sporu geçimden sonra düşünmesi gereken ilgiyi azaltmaktadır. Yaşadığımız şehir için konuşursak kış şartlarının ağır olması da önemli bir etkendir. Ama şundan eminim ki süper ligde oynayan takımlar da dahil Erzurumspor tribünleri, ortalama 10000 taraftara oynayan ender takımlardan biridir. Bunu da özellikle iddia ediyorum.

Anadolu takımlarından biri şampiyon olursa bu sizi pozitif olarak etkiler mi?
Tabii ki etkiler. Özellikle Sivasspor’ un şu anki başarısı bizleri mutlu etmektedir ve şampiyon olmasını da tüm samimiyetimizle istiyoruz.

Türkiye’ de örnek aldığınız ya da beğendiğiniz bir tribün var mı?
Örnek almak demeyelim de beğeni olarak çok beğendiğimiz Beşiktaş çarşı grubu. Bunda sevgili arkadaşımız çarşı tribünün liderlerinden hemşerimiz olan Yılmaz Gitgetir’ in de büyük etkisi vardır.

Sizce Türkiye'de tribün kültürünü yaşatan, korumaya çalışan bu konuda çaba harcayan tribün var mı?
Önceki soruda adı geçen Çarşı grubu gerek Türkiye gerek dünya gündemini yakından takip ederek toplumsal olaylara duyarlığı ile ön plana çıkmaktadır.

Siyasetin her alanda aktif olması şarttır. Haliyle Türk sporunun alt yapısı başta olmak üzere, tüm kulüplerimizi etkilediği de bir gerçek. Erzurumspor’a katkı sağlama çatısı altında herhangi bir yapılaşmaya gitmek için çabalarınız oldu mu? Olduysa, destek gördünüz mü?
Tabiî ki oldu 2 günde 25 000 imza toplayarak Erzurumspor’a gerekli olan desteğin verilmesi için başlattığımız kampanya ve buna benzer etkinliklerimiz her zaman olmuştur, olmaya devam edecektir. Ama maalesef gerekli desteği ve ilgiyi yeterli bir imkanda bulamadık.

En çok hangi deplasmandan çekiniyorsunuz, sevmediğiniz deplasmanlar var mı?
Ya da gelmesini istemediğiniz takımlar?
Çekindiğimiz hiçbir deplasman olmadı. İmkanlarımız dahilinde Türkiye Cumhuriyetinin bayrağının dalgalandığı her şehire deplasman yapmışızdır. Biz her zaman her yerdeyiz.

Erzurum'da insanların tribüne daha fazla gelmesi için organizasyonlarınız var mı?
Her yerde olduğu gibi bizlerinde bu tip organizasyon çalışmalarımız oluyor. insanları maç öncesi gerek yerel basın gerekse web sitemiz Erzurumsporlular.com aracılığıyla maça davet etmemiz ve maç günleri toplu halde stadyuma yaptığımız yürüyüşler takımımızı tesislerden uğurlamamız gibi ya da cadde sokak bir araç tahsis ederek hoparlörlerden Erzurumspor marşları çalarak takımımızın maçına, halkımızı davet etmeye özen gösteriyoruz…

Türkiye de şehir takımlarının taraftar, ekonomik, stad , vb sebeplerden dolayı geri kalmasının başlıca sebepleri sizce nelerdir ?
Maddi imkansızlıklar ön plandadır. Bunda ayrıca 3 büyükler diye tabir edilen takımların hayranlığı maalesef başlıca sebeplerdendir. Ve her koşulda 3 büyüklere gösterilen imtiyaz (yayın gelirleri,reklam gelirleri, hakem etkisi ve lobiler) maalesef Anadolu kulüplerine gösterilmiyor.

Biliyoruz ki, Anadolu illerimiz sosyo-kültürel faaliyetlere hasret kalmış vaziyette, bu durumda ister istemez medyanın popülaritesine sığınmaktalar. Kaçınılmaz bu durum konumuz olan futbol taraftarlığı için de geçerlidir. Erzurum'da ve her ilimizde yaygınlaşan üç büyük takım sempatizanlığı, Erzurumspor'la kıyaslandığında tartışmalar ne yönde gelişmektedir
Acı bir gerçektir ki şampiyonluğa oynayan Sivas ilinde bile 3 büyük takımların etkisi görülmektedir. Dolayısıyla her şehirde bu sempatizanlık devam ediyor ve edecektir. Buna bir şekilde engel olunması gerekiyor. Bunu ancak sportif başarılarla bir nebze de olsa hafifletebiliriz. Şahsen ben buna inanamıyorum. Çünkü 3 büyük takımın bütçeleriyle bir Anadolu takımının bütçesini göz önüne alırsak aradaki fark ortaya çıkıyor.

Herkes yaşadığı şehrin ve semtin takımını desteklemeli mi yoksa 3 büyük takım taraftarı olmak normal mi?
Bana göre herkes Anadolu da kimliğinde yazan şehrin takımını tutmalı. Zaten yeterince 3 büyük kulübe duyulan sempati gereğinden fazla. Bizim için geçerli olan Erzurum’ da yaşıyorsan Erzurumsporlu olacaksın.

Türkiye de yapılan bir araştırmada Anadoluda Trabzon % 80 civarlarında bir de bursa spor % 30 civarında şehirde taraftarı var. Bu araştırmada Erzurumspor’un rolü ne olabilir.
Herhalde bu araştırmaya Erzurum başta olmak üzere Eskişehir, Sakarya, Adana gibi büyük şehirler dahil edilmemiş. Ben ve Erzurum halkı şuna inanıyoruz ki en azından Erzurumda yaşayan insanların %70 lik bir bölümü Erzurumsporludur.

Tribün kültürü olarak, doğudan batıyı nasıl yorumluyorsunuz?
Önceki sorularda söylediğimiz gibi maddi imkanların yeterliliği batı tribünlerinin daha kalabalık olmasını sağlamaktadır. Ama bilinmesi gerekir ki kendi tribünümüz için söylüyorum batıdaki tribünlerden hiçbir eksiğimiz olmadığı bir gerçektir.

Tribünlerini en çok beğendiğiniz takım hangisi?
Beşiktaş Çarşı, Fenerbahçe Gfb, Bursa Teksas, Sakarya Tatangalar.

Dört büyüklerden en çok hangi takımı kendinize yakın buluyorsunuz?
Beşiktaş

Tribün olarak takımla aranızda bir bağ var mı, futbolcular itici bir güç olarak sizi hissediyorlar mı?
Tabii ki her zaman hocamız olsun futbolcu kardeşlerimiz olsun görüşüyoruz. Tribün olarak çok maç aldığımız olmuştur.

Son olarak kentteki son gelişmeler tribüne yansıyor mu?
Evet. gerek kentsel gerek ülkemiz dahilinde yaşanan tüm güncel olayları gerek pankart gerek sloganlarımızla tribünlere yansıtıyoruz.

Teşekkür ederiz Amigo Zafer.


Resim Ekle

Hiç yorum yok:

Biz kimiz?

Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,Pluton'ların,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.

İzleyiciler

online ziyaretçiler

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı
Mayıs-2008

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı
Temmuz-2008

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı
Eylül-2008

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı
Kasım-2008

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı
Mart/2009
Web Stats