www.halkintakimi.com fanzinidir

24 Şubat 2009 Salı

Karşı Duruş.../Yumurtakafa YILMAZ

Kızgınım hem de çok kızgın.

Konuşmayı dinlemeyi anlamayı kavramak yerine sindirilmeyi kabullenenlere kızgınım…

Karamsar değilim, başta dediğim gibi kızgınım. her platformda BEŞİKTAŞ taraftarı yani camiamız ile özellikle uğraşıldığı için kızgınım.

Kapitalizm denilen bu ilkel yönetim biçimi “endüstriyel futbol” anlayışını egemen kılmak için her türlü zorbalığı kullandığı için kızgınım.

Bazıları “sen ne bekliyordun” diyebilir. Söz konusu olan benim ne beklediğim değil bu oyunlar için kullanılan insanların ne umduğudur…
Umutsuz da değilim hani, bunun nedeni bu Halkın bütün oyunları boşa çıkaracak aklı ve gücünün olduğunu bildiğimdendir. Sadece kızgınım; bizi, bizim seçtiklerimiz, bizim istediğimiz gibi yönetemediğinden kızgınım.

Bizi yönetmeye çalışanların da aslında başkalarına biat etmelerine, bu güzel Ülkenin sistematik bir şekilde başarılarının önünün kesilmeye çalışılmasına seyirci kalanlara kızgınım.

Hükümetler devlet sistemini korumak, halkın taleplerini belli Kanunlar çerçevesinde gerçekleştirmek için vardır. Bunları uygularken de çalışmak istedikleri ilgili bakanlıkları ve bürokratları yetkilendirirler. İlgili birimlerde sosyal çevrelerin birikimi ve görüşlerini dikkate alarak bir takım şeylerin önünü açar. Oysa şu anda yaşanan, kendisine muhalif olarak gördüğü tüm kurum ve kuruluşları imha etme veya ele geçirme çalışmasıdır.

Eski Milli Eğitim Bakanlarından birinin trajik bir sözü var;
“Şu okullar olmasaydı maarifi ne güzel yönetirdim.” Bu zihniyetin günümüze uyarlanmasının sonucu ise “ya bizden olursun ya da yok olursun. Bu aşamada yapılacak herşey bizim için mübahtır" düşüncesini alenen savunuyorlar. Bir nevi teokratik yapılanmanın alt yapısı oluşturuluyor.

İnsanları bir arada tutan unsur toplumsal dayanışma ve uzlaşı kültürüdür.

Toplumda var olan bu doğal yaşam biçimi adım adım dinamitlenmekte ve bireycil anlayışlar ön plana çıkarılmaya çalışılmaktadır. Statükoculuk ve onun getirdiği zararları ters yüz eden demokratik düşünce tarzı sistematik olarak eritilmekte, teokratik anlayışların önü açılmaktadır. Gerek ulusal bazda gerekse camia bazında şanlı ve şerefli bir geçmişi olan bizlerin toplumsal hareketin dinamiklerinden birini oluşturmamız birilerinin işine gelmemekte ve imha için top-yekün meşru ya da gayri meşru tüm kanallar kullanılmaktadır.

Tam da Avrupa Birliği falan derken karşımıza vahşiliğin daniskası çıkarılıyor ve fırsat eşitlikleri, aleyhimize fırsatçılık olarak sunuluyor. Sadece dışarıda değil içerde de bu bencil düşünce hakim kılınarak diğer camialara kıssadan hisseler dağıtılıyor. Bunca televizyon kanalı, gazete ve medya ne için var biliyor musunuz ? İşte bu yalanları size kabul ettirmek, sindirmek, ekmeğinizi aşınızı ve sevdanızı elinizden almak için var. Yeni dünya düzeni adı altında yoz bir kültür oluşturularak bencil bir toplum yaratılmak isteniyor. Kimin için ? Ne senin için ne de benim için; bize danışmadan bir don biçmişler, giydirmeye çalışıyorlar; oysa bu ülkenin evlatları bu planları yapanlara etek giydirecek haberleri yok…

Bizler gerek tribünlerde gerekse sokaklarda, tüm bu olanlar konusunda toplumu uyarma ve bir şeyler yapma çabası içerisinde olduğumuzdan bir imha politikası ile karşı karşıyayız.
Bir çok insanın, sivil toplum kurum ve kuruluşlarının ifade edemediği şeyleri ifade etmeye devam edeceğiz; kimsenin şüphesi olmasın. Çözüm sunmaya gücümüz yettiğince de varız.

Aha yine söylüyoruz;

1- Köy okullarının, öğretmenlerin, öğrencilerin kitap ve kırtasiye ihtiyaçları çığ gibi. Ders kitapları dışında okuyacak kitapları da yok; herkes seyirci. 3 Okulumuz, 1 köyümüz ve 1 mezramız var. Medyatik olmak bize uymaz ama tek duyarlı olan da yine biziz.

2- Birçok ülkede çocuklara ilkokulda yüzme dersi veriliyor, bizim üç tarafımız denizlerle çevrili
olmasına karşın çocuklarımız kanalizasyon çukurlarına düşerek boğuluyor.
3- Hava kirliliğini engellemek için belediyeler Türkiye’de çıkarılan kömürün şehirlerde satışını engelliyor ancak diğer tarafta seçim yatırımı olarak kendi eliyle dağıtımını yapıyor ve akciğer kanserini tetikliyor.

4- Ormanlar yakılarak imara, altın aramaya ve nükleer santral inşaatlarına açılıyor, idareciler “verelim kurtulalım” anlayışını sergiliyor.

5- Bir çok ülke tarım politikalarını geliştiriyor,
bizde ise ekmeyen köylüye destek, ekenlere de köstek olunuyor.

6- Dünya, çalışkan beyinlerini ödüllendiriyor.
Bizde ise ya intihar! ettiriliyor ya da uçakları kaza geçiriyor.

7- Ülkeler azalan su kaynakları için çaba sarf ediyor. Bizim dört bir yanımızdan su fışkırdığı halde kuraklık çekerek yağmur duasına çıkıyoruz.

Büyük İnsanlık
Büyük insanlık gemide güverte yolcusu
trende üçüncü mevki
şosede yayan
büyük insanlık.
Büyük insanlık sekizinde işe gider
yirmisinde evlenir
kırkında ölür
büyük insanlık.
Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle
büyük insanlıktan başka herkese yeter.
Büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.

Nazım HİKMET

1 yorum:

erhan dedi ki...

Yumurta napıyorsun?


Erhan

Biz kimiz?

Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,Pluton'ların,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.

İzleyiciler

online ziyaretçiler

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı
Mayıs-2008

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı
Temmuz-2008

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı
Eylül-2008

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı
Kasım-2008

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı
Mart/2009
Web Stats