İçindekiler
-
▼
2008
(58)
-
▼
Ekim
(15)
- 3.SAYI / EYLÜL-2008
- Yine, yeniden çArşı.../Yumurtakafa YILMAZ
- Ben de dağa dargınım.../Çene ERGİN
- Hasretler bu sene biter.../ömür HINCAL
- Büyüğüm... Kimliksizim.../Hakan KİREZCİ
- Kayıp kentin eskicisi.../Şafak BATMAN
- Bahattin Baba... /Hakan KİREZCİ
- Küçüktüm, küçücüktüm.../Özgür ERGÜN
- Bastonsuz da sever ihtiyarımız.../Özer ÖZÇETİN
- On numara ve ön libero üzerine.../Kenan ÖZCAN
- Ordan.../Namık KARTALOĞLU
- Pes etmeye karşı olmak/Emre BASALAK
- Atölye/Cem ÖZEL
- Satranç/Aykut İlker METE
- Arka kapak (3.sayı)
-
▼
Ekim
(15)
20 Ekim 2008 Pazartesi
Satranç/Aykut İlker METE
Bu sayımızdan itibaren satranç sporu ile ilgili olarak bilgilerinizi tazelemek, yeni bilgiler vermek ve sizi satranç sporu ile tanıştırmak istiyorum.
Satranç sporu, Uluslararası Satranç Federasyonu (FIDE) kural kitabında şöyle tanımlanıyor; “Satranç Tahtası” olarak adlandırılan kare şeklinde bir alan üzerinde iki rakip arasında taşların sırayla oynatılmasıyla oynanır. Oyunu beyaz taşlarla oynayan oyuncu başlatır. Her iki tarafın da amacı, rakip şahın, kurallara uygun bir hamleyle, tehdit altında olmaktan kurtulması mümkün olmayana kadar rakip şaha saldırmaktır. Bunu başaran taraf rakibini “Şah-Mat” yapmış demektir ve oyunu kazanır. Satranç tahtası çizgili 64 (8x8) eşit kareden oluşur ve kareleri sırayla açık (beyaz) ve koyu (siyah) renktedir. Satranç tahtası iki rakip arasına beyaz renkli köşe karesi sağ tarafta olacak şekilde yerleştirilir. Başlangıçta bir taraf 16 adet açık renkli (beyaz), diğer taraf 16 adet koyu renkli (siyah) taşa sahiptir.
Bu kadar tanım yeter sanırım… Bir daha ki sayıda taşların hareketlerinden de kısaca bahsedeceğim.
1954 yılında Dernekler Yasasına göre kurulan Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) 1991 yılında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’ne bağlanmıştır. 1962’de ise FIDE’ye üye olmuştur. 2004 yılında çıkartılan Özerklik Yasasıyla, 7 Mayıs 2004 tarihinde ilk özerkleşen amatör spor federasyonu Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) olmuş ve Haziran 2005’de okulda satranç projesi ile Milli Eğitim Bakanlığı’yla yapılan protokolle satranç ilköğretim okullarına seçmeli ders olmuştur. 1995 yılında Türkiye Kulüplerarası Satranç Ligi kurulmuş 26 kulübün 16 tanesi 1996 yılında 1. Ligi oluşturmuştur. Şampiyon olan kulübün Avrupa Kulüpler Kupasında ülkemizi temsil ettiği 1. Ligde Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün de 2006 ve 2007’de olmak üzere iki şampiyonluğu bulunmaktadır.
Son olarak satranç sporu, özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar için sabır, dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı, muhakeme gücü, alternatifleri düşünme gibi kavramları öğrenebilmelerini sağlayan bir eğitim aracıdır.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
** Koyu ve açık renk kareli ilk satranç tahtaları 11.yy'da Avrupa'da ortaya çıkmıştır.
** Gazetelerdeki ilk satranç sütunu 1813 yılında Liverpool Mercury'de çıkmıştır.
** Satrancın sinemadaki ilk yansıması 1914'teki "The wishing ring" filmi ile olmuştur.
** Satranç konulu ilk film ise 1925'te Moskova'da çekilen "Chess Fever" (Satranç Ateşi) isimli filmdir. Baş rolde Küba’lı dünya satranç şampiyonu Jose Raul Capablanca oynamıştır.
** "Chess" (satranç) 1986'da Tim Rice tarafından yazılan bir müzikaldir. "Chess" müzikali, 1972 yılındaki Fisher-Spassky dünya şampiyonluğu maçı üzerine kurulmuştur ve 4 milyon doların üzerindeki bütçesiyle de o ana kadar sahneye konulan en pahalı oyun olmuştur.
** 1490'da yapılmış "The chess players" isimli tablo, bilinen satranç teması içeren ilk resimdir.
** İlk kayıtlı turnuva 1575 senesinde Madrit'teki kral sarayında yapılmıştır. Kral 2. Phillip'in düzenlediği maç serisinde Giulio Polerio ve Giovanni Leonardo, Ruy Lopez ve Alfonso Ceron'u yenmişlerdir.
SATRANÇLA İLGİLİ LİNKLER :
>>> Türkiye Satranç Federasyonu (TSF)
www.tsf.org.tr
>>> Kocaeli Satranç İl Temsilciliği
www.kocaeli.tsf.org.tr
>>> Satranç Televizyonu
www.satranctv.org
Satranç sporu ile ilgili soru ve görüşleriniz için eposta adresim : aykutilkermete@gmail.com
Etiketler:
beşiktaş,
çarşı,
endüstriyel futbol,
fanzin,
Halkın takımı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Biz kimiz?
- Halkın Takımı Dergi
- Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,Pluton'ların,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder