Biz Beşiktaş’lıyız ama “neden?” diye sorarlar insanlar bazen kendilerine ve hatta birbirlerine. Zordur Beşiktaş’lı olmak, Beşiktaş’lı kalmak hem de sevmek. Herkes bir taraftadır, taraftardır bir şekilde. Hepsi takımını izlerken top çizgiyi geçsin, potadan fileye düşsün, fileyi aşıp yere, çizgi içine düşsün ister ama Beşiktaş’lı olunca iş değişir.
Yıllarını tribünlerde geçiren Beşiktaş’lılar artık emekli olduklarını ama yine de içerde dışarda ellerinden geldiğince Siyah beyaz aşkı haykırdıklarını söylerler ve eklerler; “Biz Kartalız yoktur ahımız, bastonsuz da sever ihtiyarımız...” diye...
Evet bir başkadır Beşiktaş’ın kartal yüreklileri. Ortalama taraftar gibi herşeyi onlar da isterler ama hep müdahil olmak isterler olan bitene. Bir yerde haksızlık varsa, camianın kulübün üzüleceği bir haksızlık söz konusuysa önce onlar ayağa kalkıp “hey ne oluyor!” diye hesap sorarlar. Olsun bitsin bize ne diye vurdum duymaz olmazlar asla. İşte Asi Ruh dedikleri budur. İster dıştan ister kulübü temsil edenlerden bir yanlış gelse dur derler, örgütlenirler, tek ses tek yürek olurlar. Boşuna Asi Ruhu taşıyanlar simgesini apolet olarak takmamışlardır. Gün olur federasyon yanlışlarında düşerler yola, gün olur rakip takımların tezgahlarında karşı barikat olarak boy gösterirler. Gün olur BJK heyetlerinde temsilci olanların yanlışlarına “Semt bizim Aşk bizim!..” diye haykırırlar; öfke seli olup yıkarlar bendleri. Tarihe saygının ve vefanın, Beşiktaş duruşunun en temel ögesi olduğunu hatırlatırlar birilerine. Beşiktaş şehitlerine, abide-i şahsiyetlerine ahde vefanın ne kadar önemli olduğunu koltuklarında oturanlara lisan-ı münasiple söylerler.
Beşiktaş’ta Özkaynağın ne olduğunu bilmeyenlere Fulya’ya sahip çıkarak gösterirler.
82-92 arasındaki beş şampiyonluğu başka kupalarla süsleyen devrimci kadroyu anımsatırlar hep. Bugün on senede beş şampiyonluk garanti deseniz ve 200 milyon avro harcayın deseniz her yönetim balıklama atlar ama ne yazık ki geçmişte bu devrimi yapan ve kulübe artı bütçeler sunan, alınteri toprağından metro istasyonu geçecek diye apar topar orası boşaltılırsa ihtiyarlar ayaklanır işte bir şekilde. Semt bizim diyen gençler toplar, yüreğinde Beşiktaş sevdası bitmeyenleri bir araya.Beşiktaş şehidi Şan Ökten ailesini katarak bir panel, bir toplantı tertip edililir ve orada Şan Abiyle birlikte kaza geçirip yaralanan Ergün abi de vardır; Beşiktaş gazisi Ergün abi. Biz bastonsuz da geliriz demiştir Gazimiz ve haykırmıştır orada; “Biz Kartalız Yoktur Ahımız, bastonsuz da sever İhtiyarımız!..”
İşte budur Beşiktaşı bugün yaşatan değerler ve Beşiktaş duruşunu yaratan.
Kim ne kadar yanlış yaparsa yapsın, kim doğrudan zik-zaklarla yana geçsin Beşiktaş asla yıkılmaz, Beşiktaş asla geri durmaz ve tarihini unutmaz, unutturmaz.
Beşiktaş’a aşık sevdalı yiğit kartal yürekler olduğu müddetçe, Şeref beylerin, Baba Hakkı’ların, Süleyman Seba’ların, Optik’lerin bayrağı yere düşmez.
Beşiktaş’lı yürekler çarptığı müddetçe, Beşiktaşçılar yalanlarla, sahte gülücüklerle kandırmaya çalışsalar da genç nesilleri boşadır. Gençlik kralın çıplak olduğunu mutlaka görecektir. Önderliğin sahte tacını giyenler, utançlarıyla Beşiktaş kaldırımlarında buharlara karışacaktır.
Siyah-beyaz renginle uç uçabildiğince
yüksel ta arşa kadar ey şanlı karakartal
Yıllarını tribünlerde geçiren Beşiktaş’lılar artık emekli olduklarını ama yine de içerde dışarda ellerinden geldiğince Siyah beyaz aşkı haykırdıklarını söylerler ve eklerler; “Biz Kartalız yoktur ahımız, bastonsuz da sever ihtiyarımız...” diye...
Evet bir başkadır Beşiktaş’ın kartal yüreklileri. Ortalama taraftar gibi herşeyi onlar da isterler ama hep müdahil olmak isterler olan bitene. Bir yerde haksızlık varsa, camianın kulübün üzüleceği bir haksızlık söz konusuysa önce onlar ayağa kalkıp “hey ne oluyor!” diye hesap sorarlar. Olsun bitsin bize ne diye vurdum duymaz olmazlar asla. İşte Asi Ruh dedikleri budur. İster dıştan ister kulübü temsil edenlerden bir yanlış gelse dur derler, örgütlenirler, tek ses tek yürek olurlar. Boşuna Asi Ruhu taşıyanlar simgesini apolet olarak takmamışlardır. Gün olur federasyon yanlışlarında düşerler yola, gün olur rakip takımların tezgahlarında karşı barikat olarak boy gösterirler. Gün olur BJK heyetlerinde temsilci olanların yanlışlarına “Semt bizim Aşk bizim!..” diye haykırırlar; öfke seli olup yıkarlar bendleri. Tarihe saygının ve vefanın, Beşiktaş duruşunun en temel ögesi olduğunu hatırlatırlar birilerine. Beşiktaş şehitlerine, abide-i şahsiyetlerine ahde vefanın ne kadar önemli olduğunu koltuklarında oturanlara lisan-ı münasiple söylerler.
Beşiktaş’ta Özkaynağın ne olduğunu bilmeyenlere Fulya’ya sahip çıkarak gösterirler.
82-92 arasındaki beş şampiyonluğu başka kupalarla süsleyen devrimci kadroyu anımsatırlar hep. Bugün on senede beş şampiyonluk garanti deseniz ve 200 milyon avro harcayın deseniz her yönetim balıklama atlar ama ne yazık ki geçmişte bu devrimi yapan ve kulübe artı bütçeler sunan, alınteri toprağından metro istasyonu geçecek diye apar topar orası boşaltılırsa ihtiyarlar ayaklanır işte bir şekilde. Semt bizim diyen gençler toplar, yüreğinde Beşiktaş sevdası bitmeyenleri bir araya.Beşiktaş şehidi Şan Ökten ailesini katarak bir panel, bir toplantı tertip edililir ve orada Şan Abiyle birlikte kaza geçirip yaralanan Ergün abi de vardır; Beşiktaş gazisi Ergün abi. Biz bastonsuz da geliriz demiştir Gazimiz ve haykırmıştır orada; “Biz Kartalız Yoktur Ahımız, bastonsuz da sever İhtiyarımız!..”
İşte budur Beşiktaşı bugün yaşatan değerler ve Beşiktaş duruşunu yaratan.
Kim ne kadar yanlış yaparsa yapsın, kim doğrudan zik-zaklarla yana geçsin Beşiktaş asla yıkılmaz, Beşiktaş asla geri durmaz ve tarihini unutmaz, unutturmaz.
Beşiktaş’a aşık sevdalı yiğit kartal yürekler olduğu müddetçe, Şeref beylerin, Baba Hakkı’ların, Süleyman Seba’ların, Optik’lerin bayrağı yere düşmez.
Beşiktaş’lı yürekler çarptığı müddetçe, Beşiktaşçılar yalanlarla, sahte gülücüklerle kandırmaya çalışsalar da genç nesilleri boşadır. Gençlik kralın çıplak olduğunu mutlaka görecektir. Önderliğin sahte tacını giyenler, utançlarıyla Beşiktaş kaldırımlarında buharlara karışacaktır.
Siyah-beyaz renginle uç uçabildiğince
yüksel ta arşa kadar ey şanlı karakartal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder