www.halkintakimi.com fanzinidir

22 Haziran 2008 Pazar

Sabır gülleri.../Özer ÖZÇETİN

-1-

Sevdaya bakan gözlerin sabır gülleri ekmesidir en zor olanı. Kirletmeye çalıştıkları bir aşkın belki son direniş noktasıdır gönül bahçendeki boynu bükük sabır gülleri.Yavrunu bağrına bastığın an gibidir o temiz sevginin gözyaşları.
Bir yanda şanlı şerefli arman, gurur duyulacak mazin, ders verecek tarihin ve bugün, o tarihi yaratan abide-i şahsiyetlerin temsilcileri adım adım kaybedilmeye doğru giden o onurlu duruşun.

“Sen yüksel başkası senden ders alsın” mısraları takılıyor dudaklarına ve Dolmabahçe semalarında siyah-beyaz renginle uç uçabildiğince; “Yüksel ta arşa kadar ey Şanlı Karakartal” nidaları kulağına gelen bir hoş seda sanki ve dev bir pankart;
“Remzin Karakartallar gibi manileri yen aş, layıktır bu vasıflar sana ey Şanlı Beşiktaş”

Nasıl sevmeyeyim, nasıl tutulmayayım böyle bir bağa? Bağrımı yaka yaka ay sen bekle köşende. Aydınlık meş’alesi ellerimizde şimdi diye nasıl haykırmayayım? Bir şey icat ettiler şimdilerde; adı endüstriyel futbolmuş. Hani herşeyi paraya çevir; görüntünü, haberini bile. Bir an duraksıyorum; hani benim sevdam halkın sevdalısı halkın takımınaydı? Bu aşk ta mı pazarda şimdi diye korkmaya başlamışken, yıkarız biz bu bendi diye bir sevinç kaplıyor içimi. Nasıl, biz bir barikat değil miyiz? Son Barikat...Son Holiganın ağabeyleri, arkadaşları, kardeşleri.. Ve inanın umudum bir kez daha kabarıyor. Koşuyorum sabır güllerinin yanına. Aynı anda çarpan milyonlarca yürek bir araya gelirse çıkarız yola bir kez ve son kez meş’alelerimizle. Gündoğdu marşı seslerimiz boğar her yanı. Nedir bunun yolu? Örgütlenmek, aynı anda aynı sesi verebilmek, endüstriyel baronların dayatmalarına karşı taraftarın gücüyle baş edebilmek. Neden milyonlarca sevdalı söz almasın, yetki istemesin, karar verici olmasın?

Buyrun o zaman katılım ve kalkınma projemize…

Buyrun o zaman gerçek demokrasiye. Madem ki biz sevmenin ustasıyız, haydi o zaman göreve. Kim bizden iyi bilir ki sevmeyi, sevdasına sahip çıkmayı; kolay mı usta olmak sevmelerde; kolay mı karşı durabilmek her koşulda fütursuz saldırılara. Biz başarırız. Üstesinden geliriz. Hakkını veririz bu önemli işin ve görevin. Ne terk ederiz sevdamızı, ne terk ettiririz. Kederi de bilir yaşarız; gerekirse acıları bal eyleriz ama 105 yıllık koca çınarımızı aslana kurda kuşa yem etmeyiz, ettirmeyiz.

Beşiktaşlının sabrını denemeye kalkanlar tarihin utanç sayfalarında yerlerini almaya mahkumdur. Beşiktaş’la oyun oynanmayacağını herkese göstermek boynumuzun borcudur. Buna yetecek yüreğimiz ve cesaretimiz vardır.

Yeter ki sabır güllerimizin boynu bükük kalmasın...


Hiç yorum yok:

Biz kimiz?

Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,Pluton'ların,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.

İzleyiciler

online ziyaretçiler

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı

Halkın Takımı Dergisi 1. sayı
Mayıs-2008

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı

Halkın Takımı Dergisi 2. sayı
Temmuz-2008

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı

Halkın Takımı Dergisi 3. sayı
Eylül-2008

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı

Halkın Takımı Dergisi 4. sayı
Kasım-2008

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı

Halkın Takımı Dergisi 5. Sayı
Mart/2009
Web Stats